Yaklaşık 2004 yılından beri günlük tutmayı düşünüyorum. Düşünüyorum öyleyse varım. Nasıl varsın arkadaş? Tam 13 yıl geçmiş, dile kolay koca bir 13 yıl. Ertelemek hayatımız için uygun bir eylem mi? Zaman bulunduğumuz hayatta telafisi olmayan tek şey, düşünün şuan bu satırları okurken de zaman akıp gidiyor.
“Hiç yapasım yok”, “Yarın yaparım ya”, “Sıkıldım, motive olmam lazım”, “Biraz internette gezeyim” bu bahaneler size de tanıdık geldi mi? Arkadaşlar yıllarca, işimle ilgili olsun başka bir şey ile ilgili olsun çoğu şeyi erteleyen bir insan olarak büyük bir pişmanlık yaşadığımı belirtmek istiyorum. Bu pişmanlığımın farkında olarak erteleme konusunda tecrübelerimi, görüşlerimi paylaşmayı uygun gördüm. Çünkü hayat ertelemek için çok kısa.
1 – ZAMANIN KIYMETİNİ GERÇEK ANLAMDA BİLİN.
Zaman çok kıymetlidir. Ne kadar klişe bir cümle değil mi? Bu cümle herkesin ağzında sakız olmuştur fakat uygulamaya gelince kimse zamanı verimli kullanamaz. Zamanın ne kadar değerli olduğunu size şu şekilde anlatabilirim:
Her gün yeni bir şanstır, yeni bir başlangıç. 1 günde toplam 1440 dakika var. Düşünebiliyor musunuz? Bakış açımızı değiştirelim. Her gün hesabınıza 1440 TL para yattığını düşünün. Gün bittiğinde de bu parayı nereye harcadığınızı tespit edin. Vaktinizi ne için harcıyorsunuz? İçsel farkındalık için çok çok önemli. Hayata bir kere geliyorsunuz, unutmayın. Harcadığınız vakit hayatınız için değiyor mu?
2- ZAMANI KAYDEDİN.
1 günde 1440 dakika var demiştik. Tüm günü 15’er dakikalık dilimlere böldüğünüzde 96 bölümlük bir gün ortaya çıkıyor. 96 bölümlük dizi gibi, hayat o kadar da kısa değil mi ne? 🙂 Her 15 dakikada bir ne yaptığınızı yazmanızı istiyorum. Örneğin saat 06.00’da kalktınız, 06.15’te bu dilimde neler yaptığınızı kısa bir cümle ile yazın. Bu işlemi 7 gün boyunca tekrarlayın. Elinizde hayatınızı nasıl geçirdiğinizle ilgili bir veri olacak, bir önceki maddeyi anlamlandırdık. Böylelikle zamanınızın ne kadar değerli olduğunu anlayabileceksiniz.
3- YAPILACAKLAR LİSTESİ OLUŞTURUN.
Gece yatmadan yapılacaklar listenizi oluşturun. Ve en önemli 5 tanesini önem sırasına göre tekrar listeleyin. Zor olanı ertelemeyin, listenizin en başına koyun. Zor olanı yapmak, listenizde ona bir çizik atmak size enerji kazandıracaktır. Bir kavanoz içerisine kum,çakıl,taş ve su koyarak hepsini sığdırmanız isteniyor sıralamayı nasıl yapardınız? İlk önce en büyük ve yer kaplayanları koymalısınız, sıralama böyle olmazsa sığdıramazsınız. Ağır ve zor olan işlerin öncelik sırasını daima üst sıralara koyun.
4- KONUŞMAYI KESİN, HEMEN YAPIN.
Aklınıza gelen bir işi, eylemi hemen bir ucundan tutun ve başlayın. Başka türlü bu hastalığı yenemezsiniz. Mutlaka size de olmuştur, elinizde bir iş var 5 gün sonra teslim etmeniz gerekiyor fakat siz işi sürekli erteleyerek teslim sürenizi boş şeyler yaparak harcıyorsunuz bakıyorsunuz ki 1 gün kalmış harıl harıl çalışmaya başlıyorsunuz. Ve aslında o kadar da zor bir iş olmadığını farkediyorsunuz keşke daha önce başlasaydım diye pişman oluyorsunuz. Bazı zamanlar panikleme süreci, sizin işi bu şekilde daha iyi yaptığınız yanılgısına sürüklüyor. Hemen yapın, ne gerek var bu kadar telaşa, paniğe, sıkıntıya değil mi? Kendinizi sabote etmeyin.
5- YALAN SÖYLEMEYİN.
Kendinize büyük bir söz verin, kimseye yalan söylemeyin. Bir süre sonra kendi yalanınıza inanmak zorunda kalıyorsunuz ve bu korkunç bir şey… Müşteriniz sizi aradı, işi sordu. İşin yetişmediğini ve biraz daha süre istediğinizi söyleyin. Anlayışla karşılayacaklardır.
6- KÜÇÜK MUTLULUKLAR İLE KENDİNİZİ KANDIRMAYIN.
Beynimiz kendini kandırmayı çok iyi biliyor, mutlu olmak için anlık eylemler gerçekleştiriyoruz ve bu eylemler saatlere mal oluyor. Örneğin sosyal medya, haber siteleri, akıllı telefonlar vb. vaktimizi hunharca harcıyoruz. Geçenlerde Haldun Dormen’in röportajına denk geldim. Kendisi cep telefonu kullanmadığını sabit telefon kullandığını söylüyor. Sabit telefonu da “Nasılsın, iyi misin?” gibi sohbet etmiyor sadece haberleşmek için kullandığını belirtiyor. Akıllı telefonun, sosyal medyanın esiri olmayın. Gerçek hayatı kaçırmayın.
7- KENDİNİZE VAKİT AYIRIN.
Zamanı kaydettikten sonra hangi saatlerde neler yaptığınızı göreceksiniz. Boş olan saatlere kendinizle ilgili bir şeyler yapın. Kitap okumak, spor yapmak, ailenizle vakit geçirmek gibi… Tabi ki hayatta her şeyi planlayamazsınız. Ama zamanınızı verimli kullanarak hayattan daha çok keyif alırsınız. Hayatınızı, işlerinizi, aşkınızı ertelemeyin.